yedirmek

yedirmek

гъэшхэн

Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. . 1991.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Смотреть что такое "yedirmek" в других словарях:

  • yedirmek — i, e 1) Yemesini sağlamak 2) Ağzına yiyecek vermek, beslemek, karnını doyurmak Çocuğu yedirmek. 3) Bir şeyi azar azar başka bir şeyin içine karıştırarak belli olmayacak duruma getirmek Yağı hamura yedirmek. 4) Bir fazlalığı herhangi bir biçimde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağ yedirmek — azar azar ekleyerek katıldığı malzemeyle yağın iyice bütünleşmesini sağlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para yedirmek — 1) gereksiz olarak başkasına çok para harcamak 2) rüşvet vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lafını yedirmek — iddialı olarak söylediği sözü geri alma zorunda bırakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEHVİS — Yedirmek, yemek yedirmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • aşatmak — yedirmek, etâm etmek, okulmak; aşamak iza …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beslemek — i 1) Yiyecek ve içeceğini sağlamak Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk. H. E. Adıvar 2) Yedirmek Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti. H. E. Adıvar 3) Semirtmek 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çiğnemik — is., ği Ağızda çiğnenip çıkarılan yemek Çocuklara çiğnemik yedirmek zararlı bir alışkanlıktır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doyurmak — i 1) Açlığını gidermek Saatlerce karnımı doyuracak bir köy aramış, bulamamıştım. S. F. Abasıyanık 2) Geçindirmek, yaşamasını sağlamak Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir. 3) Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»